
Bak Keko!.." dedi Doğan. "Seninle açık
konuşacağım; kendi kaderin, yine kendi elinde!.. Diklenmeye kalkarsan, hiç
dinlemem basarım tetiğe!.. Gömmek için bile uğraşmam. Bu ıssız topraklarda
kurda kuşa yem olursun. Hiç kimse de ardından ağıt yakmaz! Üstelik memleket,
senin gibi maskesi düşmüş bir pislikten kurtulduğu için memnun bile olur!..
Onun için, hızlı düşün, çabuk karar ver ve en önemlisi doğru konuş!.."
Mehmet, Doğan Bey'in şaka yapmadığını düşünüyor, belki de meslek hayatının ilki
olacak böyle bir olayın şahidi olacağı için heyecanlanıyordu. İtiraf etmek
gerekirse, az da olsa korkuyordu. Ne kadar lanet olursa olsun bir insanın
hayatına son vermek bu kadar kolay mıydı?.. Gizli servisler arasında yürütülen
savaşta öldürülen isanların birçoğu aynı soğukkanlılıkla öldürülmüşlerdi. Bu
işin kuralı buydu.. Her şey tetiği çekene kadardı. Demek ki, insan bir kere
öldürmeye alıştı mı, artık gerisi geliyordu!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder