Yasak bir hayalden mi hükümlüyüm? Hayaller yasaklanabilir
mi? Bir köle bile, yaşamı algıladığı boyutta hayal kurarken özgür değil midir?
İnanamıyorum. Hiçbir düşünce gücünün onaylatamayacağı bu müthiş trajediyi
haketmediğimi bilecek kadar kendimdeyim. Adına umut dediğimiz aldanışlardan
birinin daha yaşamın kıyısına vurmasıdır bu. Sayısız husum fırtınasından sonra
artık denizde tutunamayan bir gül yaprağının kumsaldaki görüntüsüdür. Akşam vaktidir.
Martılar çoktan susmuştur. Yalnızlık ve felâket. Alkışlar... Perde. Kenan
Kalecikli Bir dünyalı o. Herkesten daha zamansız, ama en çok yersiz, yurtsuz...
Tek sığınağı yazdıkları belki. Kendisine zorlanan her aykırılığa direnerek
taşıdığı protest kimliğin bedelini öderken yeryüzünün en cesur adamı. Bir
dünyalı o. Ferhat'ların, Mecnun'ların soyundan geldiğine inanıyor. “Çiçek
yüzlüm” dediği muhteşem insanı bulduğunu sandığı anda yitirmelerin yıkımını ne
kadar taşıyabileceğini kendisi de bilmiyor. Yıllar yılı giderek etkisini
artıran kapitalizmin boğucu kuşatmasına karşı her sözü, her satırı bir direniş
çığlığı sanki. Sevginin gücünün, aşkın büyüsünün insanlaşma sürecindeki önemini
sürekli vurgulayarak bir savaşım veriyor. ”İnsan kazanacak,” derken taşıdığı
umut, kendi içinde adı konmamış bir destana dönüşüyor. Yaşadığına hiçbir zaman
inanmadı. Bu nedenle de yaşı yok onun. Özgeçmişi de. Aramızdan ayrıldığında,
geride bıraktığı kitapları “hoş bir seda” olarak sonsuza kadar hiç tanımadığı
okurlarınca okunacak,dudak bükmelerinde bir gülümseme kadar kalacak. Bizden
biri /belki, hiç kimse değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder